Katarakt Nedir?

Gözümüzde uzak yakın odaklanmamızı sağlayan merceğimizin protein yapısını bozulması sonucu, buğulu bir pencereden bakmaya benzer şekilde görmemize neden olacak düzeyde saydamlığını kaybetmesine katarakt adını veririz. Sıklıkla yaşa bağlı (senil katarakt) olabildiği gibi doğumsal olarak da gelişmektedir.

Katarakt ne zaman ve kimlerde olur?

Katarakt çoğunlukla 50-55 yaş üzerinde yaşa bağlı olarak görülür. Anne adayının hamileliğinin ilk dönemlerinde geçirdiği kızamıkçık hastalığı, kullandığı ilaçlar gibi çeşitli etkenler yeni doğanda doğuştan katarakta neden olabilir. Bunun dışında daha erken yaşlarda da diyabette (şeker hastalığı), kalsiyum bozukluklarında, uzun süre kortizon kullanımı sonrasında veya göze gelen darbeler sonucunda katarakt görülebilir. Yeni bebek sahibi olan ebeveynlerin, doğumsal katarakt konusunda dikkatli olmaları gereklidir. Doğum sonrası hemen göz hekimi veya çocuk doktorları tarafından bebeklerin göz muayenesi yapılmalıdır. Çok basit bir muayene olan kırmızı refle testi ile kataraktın erken tanısı konabilir. Doğumsal katarakt gelişmiş bebeklerde, tek tek gözde katarakt varsa doğumdan itibaren ilk 6-8 haftada iki taraflı katarakt varsa 1 yaşa kadar ameliyatın mutlaka yapılması gereklidir. Aksi takdirde ciddi görme kayıpları olur.

Katarakt belirtileri nelerdir?

En önemli bulgusu tül perdesinin arkasından bakıyormuşsun gibi giderek artan bulanık görmedir. Ayrıca gece görüşte zorlanma, ışıktan rahatsız olma, bazen güneşli havalarda veya parlak ışıkta görmede zorlanma, renklerde matlaşma, göz yorgunluğu, yakın gözlüğü takan bazı yaşlıların zamanla gözlük takmadan yakını görmeye başlamaları, gözlük numaralarında sık ortaya çıkan değişiklikler katarakt oluşumunu düşündürecek diğer belirtiler olabilir

Katarakt önlenebilir mi ve tedavisi nedir?

Mucizevî şekilde kataraktı önlediği ya da durdurduğunu iddia eden ilaçlar olduğu iddia edilmekle beraber bilimsel olarak ispat edilmiş ilaç veya yöntem yoktur. İlaç, egzersiz gibi yöntemlerle tedavisi olmayıp tek çare ameliyattır.

Ne Zaman Ameliyat Olmalıyız?

Modern teknikler kullanılmadan önce kataraktın olgunlaşması ve sertleşmesi beklenirdi. Artık ameliyat için görme yeteneği, günlük yaşantınızı ve mesleğinizi olumsuz etkilemeye başladı ise hasta isteğine bağlı olarak ameliyat önerilmektedir. Ayrıca aşırı sertleşmesi komplikasyon riskini artırır. Bazı hastalar kataraktları çok erken dönemde olsa bile, günlük hayatta özellikle ışıkta çok fazla rahatsız olmaktadırlar. Bu durumda erken dönemde katarakt operasyonu önerilmektedir.

Katarakt ameliyatı acil olmamakla beraber göz tansiyonu yüksekliğine neden olan veya göz içinde reaksiyona (üveit) neden olan durumlarda acil ameliyat yapılır. Katarakt ameliyatı hasta ve doktorun ortak kararıyla verilir. Biz hastaya şöyle diyoruz: “Sizin gözünüzde katarakt var. Bizim açımızdan bu katarakt ameliyat olabilir. Ama önemli olan kataraktın sizin yaşamınızı etkilemesidir. Örneğin otomobil kullanmasını, gazete okumasını, iş hayatını etkiliyor mu? Bazı hastalar için %10 görme azalması bile sorun olabilir. Örneğin gece araç kullanımlarında sıkıntı yaşayabilirler. Bazen de hastalar %50 görme azalmasına rağmen “benim hiçbir şikâyetim yok” diyebiliyor. Dolayısıyla ameliyat kararı hastanın beklentisiyle bağlantılı olarak kendi vereceği karardır. Doktora düşen görev ise hastayı doğru şekilde yönlendirmektir.

Katarakt Ameliyatı

Günümüzde katarakt ameliyatı gelişen tıbbi teknolojiler sayesinde son derece başarılı ve konforlu olarak yapılmaktadır. Farklı tekniklerle kullanılarak ameliyatı sırasında hastanın bulanıklaşan göz merceği çıkarılır ve yerine doğal göz merceği yapısında yapay göz içi lensi yerleştirilir. Katarakt ameliyatında göz içine yerleştirilecek yapay lens, hastaların göz yapıları, tercihleri, beklentileri ve ihtiyaçları doğrultusunda tek odaklı (monofokal lensler), akıllı mercek olarak adlandırılan trifokal ve edof lensler , astigmatı düzelten torik lensler şeklinde olabilir..

Ameliyat yöntemleri

Katarakt ameliyatı iki şekilde yapılır;

  • Klasik FAKO (Fakoemülsifikasyon) Yöntemi ses dalgaları kullanarak
  • Femtosaniye Lazerli Katarakt Cerrahisi (Femto-fako)

Her iki yöntemde dikişsiz olarak yapılmaktadır. Dolayısıyla hastaların ameliyat sonrası süreçte iyileşmeleri hızlı ve konforludur. Katarakt ameliyatının ertesi günü hastalar günlük yaşamlarına geri dönebilirler. Çok beklemiş olan, geç kalmış katarakt olgularında kataraktlı lens çok sertleşir, lensi tutan bağlar zayıflar ve operasyon daha uzun sürebilir, Bu gibi zorunlu durumlarda fakoemülsifikasyon yöntemi ile parçalanması daha zor olur, daha fazla enerji harcanması gerekir ve fazla enerji göz içi dokularına zarar verebilir. Böyle bir durumda dikişli ameliyat olan en eski yöntemle yapmak hasta açısından daha faydalı olabilir

FAKO Yöntemi ile Katarakt Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Hastanın gözü bazı damlalar uyuşturularak işleme hazırlanır. FAKO tekniği ile göz içine 2 mm'lik kesiden girilir. Katarakt ameliyatı sırasında özel bir sıvı olan "Viscoelastik jel" kullanılır. "Viscoelastik jel" ile doğal merceğin gözün diğer tabakalarından zarar verilmeden ayrılması sağlanır. Kataraktlı merceği saran zarın önünden yuvarlak bir açıklık oluşturulur Saydamlığını yitirmiş göz içi merceği, Torsiyonel Fako Enerjisi (ultrasonik ses dalgaları) yayan özel bir cihazla göz içinde parçalanarak emilir. Yapay, katlanabilir bir mercek özel enjektör ile göz içine yerleştirilir. Kesi küçük olduğu için dikiş gerektirmez ve yara hızla iyileşir. Son olarak göz içine antibiyotikli ilaç verilir. Ameliyat süresi 10-15 dakikadır.

Katarakt Ameliyatında Göze ne Tür Lens Takılabilir?

Katarakt cerrahisi refraktif (gözlükten kurtulma ) cerrahisi haline dönüşmüş olup tek odaklı lensler kullanılabileceği gibi çok odaklı mercekler kullanılabilir. Tek odaklı mercek kullanımında ameliyat sonrası uzak yakın gözlük kullanımına devam edilir. Ameliyat sonrası takılacak merceklerle astigmatı ortadan kaldırabildiğimiz gibi çok odaklı mercek kullanımı ile yakın gözlüklerinden de kurtulma sansı var.

Multifokal (çok odaklı) lensler kimlere uygulanır?

Bu mercekleri uzak yakını tek gözlükle görmeyi sağlayan multifokal gözlük kullanmak gibi düşünebilirsiniz. Öncelikle kataraktı olup ameliyat sonrası gözlükten kurtulmak isteyen hastalar için iyi bir alternatiftir. Sonuçta % 90-95 oranında gözlüğe bağımlı olmadan günlük yaşamınıza devam edebilirsiniz. Bunun dışında gözlükten kurtulmak isteyen hastalara da uygulanabilmektedir. Bu yöntem, lazer yapılamayacak kadar yüksek miyopisi, hipermetropisi olanlarda, lazer cerrahisinin uygulandığı kornea denilen saydam tabaka inceliği nedeniyle refraktif lazer olamayan kişiler de veya 40-45 yaşından sonra başlayan presbiyopi adı verilen yakın okuma probleminde gözlük takmak istemeyenlerde başarıyla kullanılmakta olup gözlüklerden kurtulmayı sağlayabilir. Doğru hasta seçimi ve hastanın beklentisi doğrultusunda günümüzde hasta memnuniyeti oldukça yüksektir. Hasta seçiminde kişinin mesleği veya sosyal aktivite durumu, okuma alışkanlığı, yaşı, boyu, entelektüel düzeyi önemlidir.

Multifokal (çok odaklı) lensler kimlere uygulamamalı?

Sarı nokta veya diyabet (şeker) gibi hastalıklara bağlı göz arkasında problemi olanlar, kornea denen saydam tabakada problemleri olanlara önerilmemeli. Ayrıca mesleki olarak gece araç kullananlara ve mikroskop başında çalışanlara önerilmemeli.

Katarakt olmasa da gözlükten kurtulmak için multifokal(çok odaklı) lens takılabilir mi?

Multifokal merceklerin özelliği gözlük ihtiyacı olmadan hem uzak hem yakın mesafede kaliteli ve net bir görüş sağlamaktır. Kişilerde genellikle 40-45 yaşından sonra başlayan presbiyopi adı verilen yakın okuma gözlüğünün tedavisinde de bu yöntem başarıyla kullanılmaktadır. Presbiyopinin gerek multifokal mercek gerekse lazerle farklı tedavi yöntemleri vardır. Sizin göz yapınıza en uygun yöntemin ne olacağını detaylı muayene ve özel tetkikler sonucu hekiminiz olarak bizler belirleriz.

Akıllı Lens Kullanımında Görülebilecek Rahatsızlıklar

Bazı düşük aydınlatma koşullarında parlama ya da geceleri ışık kaynakları etrafında halolar şeklinde yansımalar olabilir. Çoğu insan ışık fenomeni adı verilen bu durumu sadece hafif derecede rahatsız edici bulur ve nöral adaptasyon denen beyin uyum mekanizması ile zamanla bu duruma alışır. Farklı mesafelerden gelen ışığın retinada odaklanırken ayrılmasından dolayı kontrast duyarlılıkta yani görüntü kalitesinden bir miktar ödün verilmektedir. Görme kalitesinin en iyi olduğu 35-40 cm , 70-80 cm ve uzak mesafedir. Göz içine yerleştirilecek trifokal merceklerin ölçümleri son derece teknolojik cihazlarla yapılarak hesaplansa da nadiren numaranın tamamen sıfırlanamaması durumu oluşabilir. Görmeyi azaltacak kadar numara kalırsa 2-3 ay sonra eximer lazer yapılarak numara sıfırlanır.

Ameliyat sırasında ağrı olur mu?

Ameliyat sırasında genellikle damla anestezisi uygulanır. Göze damla damlatılarak gözün uyuşması sağlanır. Hasta damla anestezisine uyumlu olmazsa subtenon anestezi denilen ameliyat esnasında özel kanüllerle ( ucu keskin sivri olmayan iğnelerle) sınırlı uyuşturma yapılabilir. Bazen çocuklarda veya sınırlı uyuşturma ile ameliyat olamayacak hastalarda ise genel anestezi tercih edilir.

Ameliyat Süresi

Katarakt ameliyatı, hekimin ameliyat esnasında dört ekstremitesini (tüm el ve ayaklarını) aynı anda kullandığı tecrübe gerektiren cerrahi müdahaledir. Hekimin tecrübesine ve gözün yapısına, kataraktın tipine göre yaklaşık olarak 10-20 dakika içerisinde tamamlanır. Bazen problemli gözlerde bu süre 30-45 dakikaya kadar da yükselebilmektedir. Ayrıca yapılan işlem, çok basit olarak nitelenmesi doğru olmayan, nadir de olsa birçok komplikasyonun görülebileceği cerrahi bir girişimdir.

İyileşme Süresi

Ameliyattan sonra hastanın normal görüşe kavuşması için geçen süre, ameliyatın zorluğuna, kataraktın sertliğine bağlı olarak değişir. Genellikle yumuşak kataraktlarda çok daha hızlı bir düzelme olurken, çok sert bir kataraktın hem ameliyat, hem de düzelme süresi biraz daha uzundur. Doğru zamanda gelip ameliyatını olmuş bir hasta, 1-2 günde ağır aktivite yapmamak kaydıyla günlük yaşamına dönebilir. 7- 15 gün içerisinde çok iyi bir görme noktasına gelinir. Hasta 1 ay süresinde tamamıyla iyileşir.

Ameliyat sonrası risk var mıdır?

Her cerrahi müdahalede risk vardır Enfeksiyon; bunlardan en önemlisidir. Hastaya önlem olarak bir antibiyotik damla verilir. Ameliyat olan kişinin damlasını doğru kullanması, özellikle ilk 48-72 saat içinde enfeksiyona karşı çok dikkat etmesi ve hijyen şartlarına uyması gerekir. Ameliyat sonrası dönemde görmede ani bir azalma olması şiddetli bir ağrı ve yoğun çapaklanma durumunda mümkün olan en kısa zamanda kontrole gelmeniz gerekir. Kornea bulanıklaşması; özellikle birden fazla cerrahi geçirenlerde ve yaşlı kişilerde kornea arka tabakasının zayıf olması sonucu hasar görmesi neticesinde meydana gelir. Çoğunlukla ilaç tedavisi ile iyileşir. Göz içi basınç yükselmesi; Ameliyat esnasında kullanılan ilaçlara bağlı olarak erken dönemde sık karşılaşılan bir problem olup ilaçlarla tedbir alınır. Sonra kendiliğinden düzelir. Geç dönemlerde de bu risk bulunduğu için hastaların belli aralıklarla muayeneden geçmesinde fayda vardır. İlk günlerde mutlaka doku reaksiyonu ve geçici olarak gözyaşı kalitesinde bozulma olur. Bazen daha fazla olursa bu durumda tedavi yoğunlaştırılır ve hatta göze iğne yapılması bile gerekebilir. Göz içi merceği ile ilgili sorun olarak; nadiren yerinden kayma olabilir Sinir tabakası ile ilgili sorun olarak; nadiren sarı noktada ödem oluşması ve retina denilen ağ tabakasının yırtılması gibi durumlarla karşılaşılabilir.

Ameliyattan Önce İlaçlarını Kullanacak mıyım?

Aspirin ve benzeri kan sulandırıcı ilaçlar dâhil sistemik hastalıklar için kullanılan ilaçlar ameliyat dahil günü kesilmemelidir.

Çok yaşlılarda katarakt ameliyatı yapılabilir mi?

Ameliyat genelde lokal anestezi ile yapılmakta olduğundan ciddi bir dahili problemi olmadığı taktirde yaşlılarda katarakt ameliyatının yapılması riskli değildir. Ameliyathaneye alınan hastanın rutin olarak nabız ve tansiyon değerleri anestezi uzmanımızca ameliyat süresince takip edilmektedir. Gerekli görülürse ameliyat öncesi ve ameliyat sırasında hastaya sakinleştirici bazı ilaçlar verilmekte, tansiyonu yüksekse verilecek ilaçlarla normal düzeye indirilebilmektedir. Böylece çok yaşlı hastalara da hiçbir sorunla karşılaşılmadan ameliyat yapılabilmektedir

Katarakt Ameliyatından Sonra Gözlüğe İhtiyaç Duyulur mu?

Ameliyat sırasında gözünüzdeki doğal mercek alınarak, bunun görevini yapacak yapay numaralı göz içi lensleri konulmaktadır. Katarakt ameliyatı esnasında göz içine yerleştirilen lensin tek odaklı ise ameliyat sonrası uzak veya yakın gözlüğü kullanma gereksinimi olabilir. Hiç gözlük kullanmak istemeyen hastalara için akıllı lens(trifokal) denilen üç odaklı olan yakın, orta, uzak mesafe görüşe ayarlı göz içi lensleri kullanılır. Ameliyat olacak hastamız ağ tabakası, sarı noktası ve görme siniri sağlıklı ise günlük rutin işlerini hiç gözlük kullanmadan yapabilir.

Katarakt Tekrar Oluşur mu?

Halk arasında “gözüme tekrar katarakt geldi” şeklinde yanlış inanış olmakla beraber katarakt ameliyatı olduktan sonra tekrar katarakt gelişmez. Ancak kataraktı çevreleyen yapay lensin içine yerleştirildiği zarın şeffaflığını yitirmesi, kesifleşmesi sonrası görme netliği zamanla azalabilir. Özellikle genç hastalarda ve kullanılan lensin kalitesine bağlı olarak zamanla oluşabilir. Bu halk arasında “ikincil katarakt” olarak isimlendirilse de aslında katarakt değildir. Bu hastalarda görme çok azalırsa özel bir lazer (Nd-YAG Lazer) tedavisi uygulanarak birkaç dakikada saydamlığını yitiren zar tıraşlanır ve hasta eski görme düzeyine ulaşır

Ameliyattan sonra ertesi çalışabilir miyiz?

Ameliyat günü birlik yapılır ve ameliyat sonrası eve gidebilirsiniz. Ağır iş yapmıyorsanız ertesi gün işinizin başında olabilirsiniz.

Ameliyattan sonra hemen görecek miyim?

Genel olarak ertesi gün görmeniz artar ancak bazen katarakt sert olduğunda saydam tabakada (kornea) ödem oluşabilir. Bu durumda görme kalitesinin en iyiye ulaşması zaman alabilir.

Ameliyat sonrası tv seyretmek yasak mı?

Ameliyat sonrası ağır yük kaldırmadığınız sürece günlük aktivitelerinize devam edebilirsiniz. Yemek yapabilir, televizyon seyredebilirsiniz.

Ameliyat sonrası beslenmede yasaklar var mı?

Ameliyat öncesi ve sonrası beslenmede kısıtlama yapılmaz.

Ameliyat sonrası gözde uçuşan cisimler kaybolur mu?

Gözde uçuşan cisimlerin ameliyat ile ilgisi yoktur. Uçuşan cisimler göz içi sıvısında daha önceden var olan ve yapısal değişiklik sonrası oluşan lekelerdir.Hatta katarakt ile görme netleşince uçuşan cisimler daha algılanır olabilir.

Sonuç olarak; katarakt cerrahisi refraktif (gözlükten kurtulma) cerrahi haline dönüşmüş olup çok özellikli ve ayrıntıları çok olan dikkat gerektiren bir ameliyattır. Hem ameliyat yöntemleri hem ameliyat öncesi tetkik cihazları hem de yapay göz içi mercek teknolojisi sürekli gelişmektedir. Her cerrahi müdahalede olduğu gibi katarakt ameliyatlarında da risk vardır. En az kalp, beyin ameliyatları kadar önemli ve hassas mikro cerrahidir. Katarakt ameliyatında; cerrahın tecrübesi ve yenilikleri takip eden hekim olması, gözün yapısı, göz içine konulan merceğin kalitesi, kullanılan malzemelerin kişiye özel olarak ve tek seferlik kullanılması, ameliyathane şartları ameliyat başarısı için çok önemlidir. Dolayısıyla katarakt ameliyatı olacak hastaların, bu konulara dikkat etmesi, bilinçli olmaları ve hekimler tarafından doğru bilgilendirilmesi çok önemlidir.